Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin (ÇEK) geleneksel "Eğitim Ödülü" sahiplerini buldu. "Genel"de Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, "yerel"de ise Eğitimci Engin İlhan'a verildi.
Çağdaş Eğitim Kooperatifi 3 Mart Eğitim Kurumları Konferans Salonu'nda düzenlenen ödül törene, eski bakanlar Turhan Tayan ve Ertuğrul Yalçınbayır, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, ÇEK Yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayıda konuk katıldı.
ÇEK Başkanı Ali Arabacı, 3 Mart Eğitim Kurumları Çok Sesli Korosu'nun konserinin ardından yaptığı konuşmada, 3 Mart 1924'te, laik eğitimin başladığını, uluslaşma sürecinin, modernleşmenin hız kazandığını, laik bir anlayışla ulusal birliğin sağlanmak istendiğini, akla ve bilime dayalı kalkınmanın, demokrasinin, demokratik gelişmelerin başladığını ve filizlendiğini bildirdi.
Atatürk devrimlerinin temelinin atıldığı tarihin önce hızlandığını, sonra yavaşladığını, ardından da durup geriye gittiğini anlatan Arabacı, "Günümüz Türkiye'si artık, hukuk, adalet, özgürlük, basın özgürlüğü, kültür, sanat, bilim, eğitim, sosyal haklar, fırsat eşitliği gibi temel konularda gerileyen, iç ve dış barışın tehlikede olduğu ülkedir" dedi.
Arabacı, seküler toplum yapısının İslamileşmesi ve dinselleşmesinde en önemli etkili enstrümanın eğitim olduğuna işaret etti. "Dindar bir gençlik yetiştirme" hedefiyle eğitimde getirilen 4+4+4 sistemiyle tüm liselerin imam hatipleştirildiğini, en akıl ve bilimden uzak çağdışı modelin uygulamaya konulduğunu savunan Arabacı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"LAİK EĞİTİM ALT ÜST EDİLDİ"
"Emile Zola; 'İrtica; saltanatını, bir ülkenin eğitimini ele geçirerek kurar ve böylece kökleşir, kalır. Okullarda beyinleri yıkanan genç kuşaklar yönetimde görev aldıkları zaman ülke çıkarlarının değil, kendilerini eğitenlerin sözcüleri olurlar' diyor.
Türkiye bugün, laik eğitim sisteminin alt üst edildiği, Atatürkçü düşüncenin eğitimden arındırıldığı bir süreci yaşıyor. Amaç, dindarlaşmış, din doğmalarına göre yaşayan bir toplumda çoğunluk diktası kurmaktır.
Artık, 'En hakiki mürşit imam hatip okulları!' diyen, kamu görevlilerine 'mevzuata uymayın!' diyebilen, Anayasa Mahkemesi kararlarını 'tanımıyorum, uymuyorum!' sözünü edebilen bir Cumhurbaşkanımız, 90 yıllık Cumhuriyet dönemini 'enkaz!' olarak niteleyen bir Cumhurbaşkanı eşi var!"
Arabacı, Cumhuriyetimizin tehdit ve saldırı altında olduğunu, emperyalizmin uygulayıcı ve işbirlikçilerinin, ülkenin kurucu değerlerinin sistematik biçimde toplumsal bellekten silerek ortadan kaldırmaya, "ulusal bilincin" yok etmeye, üniter devlet yapısını çökertmeye çalıştığını iddia etti.
Toplum yapısını değiştirip dinselleştirmenin, özellikle, din temelli eğitim istemenin ülkeyi felakete sürüklemek demek olduğunu belirten Arabacı, "Çağdaş Eğitim Kooperatifi, yasalar ölçüsünde laik eğitimi sürdürmekte, Atatürk devrimlerini savunmakta, korumada ve ileriye götürmekte kararlıdır" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ödülünü Prof. Dr. Ulviye Özer'in, Engin İlhan da ödülünü ÇEK Başkanı Ali Arabacı'nın elinden aldı.
"DEĞERLİ OLDUĞUMU HİSSETTİM"
Engin İlhan, teşekkür konuşmasında, bir öğretmenin alabileceği en güzel hediyenin öğrencilerinin gözlerindeki tebessümü görmek de olsa, emeğin, fedakârlığın, insanlar tarafından takdir edildiğinin bilinmesinin bir öğretmenin temel ihtiyaçlarından bir tanesi olduğunu bildirdi.
Öğretim Birliği yasasının yıl dönümünde bu onuru yaşatan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Arabacı ve yönetim kurulu üyelerine, öğretmenlerine ve öğrencilerine teşekkür eden İlhan, duygularını şöyle dile getirdi:
"Bu güzel haberi aldığımda bir kenarda unutulmadığımı, çalışmalarımın tanımadığım insanlar ve kurumlar tarafından takip edildiğini, takdir gördüğünü, ama her şeyden önemlisi -öğrencilerim dışında birileri için de- 'değerli' olduğumu hissettim. Bir öğretmenin en çok ihtiyacı olan duyguyu bana tattırdıkları için Çağdaş Eğitim Kooperatifi'ne tekrar teşekkür ederim."
ERKEN YAŞTAKİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, törenin ardından "Erken Çocukluktan Yetişkinliğe İnsan Kapasitesini Geliştirmek" konulu konferans verdi.
ÇEK Eğitim Ödülü almasından duyduğu memnuniyeti dile getiren ve ÇEK Yönetim Kurulu'na teşekkür eden Prof. Dr. Kağıtçıbaşı, anne eğitiminin düşük olmasının, çocuk eğitimini de doğrudan etkilediğine değindi.
Prof. Dr. Kağıtçıbaşı, sosyo-ekonomik yapının kötü olması nedeniyle ülkemizde çocuklara yeterli eğitimin verilmediğine dikkati çekerek, Türkiye'de erken yaş eğitim yerine yüksek eğitime yatırım yapıldığını vurguladı.
OECD ülkeleri arasında "kadın istihdamı" ve "çocuk eğitimi" konularında çok gerilerde olduğumuzun altını çizen Prof. Dr. Kağıtçıbaşı, 4+4+4 eğitim sisteminin bu durumu çok daha olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Kağıtçıbaşı, bu sistem öncesi yüzde 60 düzeyinde olan erken yaşta eğitim oranın, bugün çok gerilediğini ifade ederek, insan kapasitesi ve gelişimi açısından okul öncesi eğitimin kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiği üzerinde durdu.
ÇOK YANLIŞLAR YAPILIYOR
Cumhuriyetin eğitime büyük yatırım yaptığını, okur-yazarlık oranının erkeklerde yüzde yedilerden, kadınlarda yüzde bir bile olmayan oranlardan iyi noktalara getirildiğini anlatan Prof. Dr. Kağıtçıbaşı, konuşmasını şöyle tamamladı:
"1970'lerden günümüze kadar imam hatipli öğrenci sayısı, din dersi saatleri giderek arttı. Bugün gelinen noktada imam hatipli öğrenci sayısı bir milyona ulaştı. İnanılmaz ölçüde bu okullara yatırım yapılıyor. Din dersi öğretmenleri yetiştiriliyor. Ne yazık ki ülkemizde çok yanlış giden şeyler var. Bu eğitim sistemiyle de bir yere gidemeyiz."