Gelişmenin, “efendi” olmanın ancak üretimle, bunun da eğitimle başarılacağına inanan dönemin yöneticileri, çok önemli bir adım atarak 17 Nisan 1940 tarihinde Köy Enstitülerini kurdular. Öğrenciler hem öğretmen olarak yetişiyor, hem de çalışıp üretiyorlardı. 1940-1946 yılları arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirildi ve üretim yapıldı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikildi, 1.200 dönüm bağ oluşturuldu. Ayrıca ihtiyaçları olan okul inşaatlarını da kendileri yapıyorlardı. 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu yapıldı.
Birileri bu durumdan rahatsız oldu. Bunu en güzel, uzun yıllar Van milletvekili olarak da siyasetin içinde yer alan Kinyas KARTAL’ın şu sözleri anlatıyor: “Köy Enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. Doğuda en yüksek eğitim gören insan benim. Köy Enstitüleri, bizim devlet üzerindeki gücümüzü kaldırmaya yönelikti. Bunu içimize sindiremedik. Benim Van yöresinde 258 köyüm var. Bunlar devletten çok bana bağlıdırlar. Ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere öğretmenler gidince benim gücümden başka güçler olduğunu öğrendiler. Demokrat Parti ile pazarlığa girdik, kapattık.” Köy Enstitüleri tarihte yerini almıştır. Tümüyle siyasal nedenlerle kapatılan bu kurumlar işlevlerini yerine getirmişlerdir.
Bugünün koşullarında Köy Enstitüleri tekrar işlevsel hale getirilebilir mi? Şehirleşmenin % 80’leri geçtiği bu dönemde Köy Enstitülerini yeniden hayata geçirmek elbette zor. Ancak bunun yerini alabilecek, eğitimdeki çıkmazlara son verebilecek, gelişen çağa ayak uydurabilecek bir eğitim kurumu ortaya çıkarılabilir.
Köylerdeki nüfusumuzun büyük çoğunlukla mesleksiz, eğitimsiz ve yoksul bırakılmış olarak büyük kentlerde yığılması, kentlerin artan nüfusu nedeniyle sorunların biri bitmeden diğerini ortaya çıkarmaktadır. Kentlinin yaşama uyum sorunları çözümlenememiştir. Kentlerin değişik bölgelerindeki varoşlar yeni köyler oluşturmuşlardır. Oluşan bu yeni köylere zaman zaman tapular verilmiş, elektrik bağlanmış ve böylece ortaya çıkan yeni sorunlar yok sayılmıştır. Eğitim kurumlarının bütünüyle yaz-boz tahtasına döndürüldüğü günümüzde bu sorunlara Köy Enstitülerinin eğitim anlayışıyla bu kez KENT ENSTİTÜLERİ'ni kurarak çözüm getirilebilir diyor Prof Dr. Adil TÜRKOĞLU.
Çağdaş Eğitim Kooperatifi, Köy Enstitülerinin yerini bugünün koşullarında Kent Enstitülerinin alabileceğine inancıyla bir konferans düzenlemiştir. 18 Nisan Cuma günü saat 16.00’da Okulumuz salonunda, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil TÜRKOĞLU “Kent Enstitüleri ve ÇEK” konulu bir sunum yapmış, Kent Enstitülerinin anlamını, amacını katılımcılara anlatmıştır. Büyük ilgi gören konferansta soru cevap yoluyla karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmuştur.
Prof.Dr. Adil TÜRKOĞLU’na bu özgün projesini bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyoruz.